H&M ve The White Lotus işbirliğiyle ortaya çıkan yeni kadın giyim koleksiyonu, sıcak güneş ışığı ve lüks tatil köylerinin ihtişamını yansıtıyor. Koleksiyon, HBO orijinal dizisi The White Lotus’tan esinlenerek, dizinin kostüm tasarımcısı Alex Bovaird ve Warner Bros. Discovery Global Consumer Products iş birliğiyle tasarlandı. 20 Şubat 2025’te dünya çapında seçili H&M mağazaları ve Türkiye’deki H&M İstinye Park mağazası ile hm.com’da satışa sunulacak olan koleksiyon, üçüncü sezonun lansmanına tam zamanında yetişiyor.

İşbirliğinin nasıl geliştiği sorusuna H&M Kreatif Direktörü Ann-Sofie Johansson, Warner Bros. Discovery’den gelen teklifin hemen kabul edildiğini, çünkü dizinin popülaritesini ve bu koleksiyonu hayata geçirmenin kültürel bir etkiye sahip olacağını vurguladı. Johansson, dizinin insan doğasının tuhaflıklarını ve karmaşıklığını yakalamasını ve izleyicileri hem eğlendirdiğini hem de düşündürdüğünü belirtti.

Alex Bovaird ise The White Lotus’un üçüncü sezonunun kostüm tasarımının, tatil ruh halini yansıtan bir rahatlığı ve şıklığı bir arada sunduğunu ifade etti. Karakterlerin tatil valizlerini nasıl hazırladıklarını ve dolayısıyla kıyafetlerindeki umut ve amaçlarını yansıttıklarını söyledi. Bu sezonda karakterlerin, olmak istedikleri kişilerin bir versiyonlarını sergilediklerini, daha özgür, daha eğlenceli ve detaylı bir görünüm sergilediklerini vurguladı. Güneydoğu Asya’nın sıcaklığının ve özel spa mekanlarının tasarımını etkilediğini de ekledi.

Bovaird, kostümlerde konumun kültürüyle örtüşen detaylar kullandığını ve karakterlerin yurt dışında gezgin Amerikalılar olduklarını göz önünde bulundurarak, Tayland’ın motiflerini, hayvan desenlerini ve canlı renkleri (yeşiller, narenciye tonları) kostümlere yansıttığını belirtti. Ayrıca siyah elbiseler ve kasvetli tonlar gibi gerilim ve gizemi kıyafetlere entegre etti.

Karakterlerin görünümünü oluştururken kostümlerin onların ruh hallerini, hikayelerini ve sosyal statülerini yansıtması gerektiğini, zaman, mekan, görgü kuralları ve psikolojik unsurların da devreye girdiğini ifade eden Bovaird, şık ve dinamik tatil giyiminin görünümünü uyumlu bir tatil kapsülüne yansıtma gayreti içerisinde olduklarını söyledi.

Johansson, ekranlarda modanın gücünün, örneğin “Sex and the City” gibi popüler dizilerin etkisiyle arttığını söyledi. Koleksiyonun ruhunun, mükemmel bir tatil anının hayalini, rahatlık ve şıklık arasında denge kurarak, ulaşılabilir bir lüksü ve cesur renkleri yansıttığını belirtti. Tatil havası estiren ve farklı tarzlar deneyebilecekleri bir gardırop sunduğunu söyledi. Ayrıca koleksiyonun, hem plaj hem de akşam etkinlikleri için uygun esnek parçalar içerdiğini vurguladı.

Bovaird, koleksiyonda öne çıkan parçaların hareketli, hacimli kumaşlar kullanılarak tasarlanan uzun elbiseler ve kaftanlar, şık siyah elbiseler, cesur desenler ve volanlı parçalar olduğunu belirtti. Özellikle siyah-beyaz fil deseniyle halter yakalı elbiseleri ve volanlı kaftanları vurguladı. Ayrıca yeşil volanlı pantolonlar ve bol gömlekleri de örnek olarak verdi.

Sonuç olarak, H&M ve The White Lotus işbirliği, The White Lotus’un atmosferini ve karakterlerini yansıtan, şık ve aynı zamanda rahat bir tatil koleksiyonu sunuyor. Hem günlük hem de özel günler için kullanılabilecek çok yönlü parçalar içeriyor.