Modern çağda aşk, tanışma biçiminden ilişkinin tüm aşamalarına kadar dijital dünyanın etkisi altında. Artık tanışma uygulamaları, “dating app’ler” alışkanlık haline geldi. Bu platformlar, filmlerden müzik zevkine, ilişki arayışından eğlenceye kadar birçok kriterle filtrelenmiş ve algoritma tarafından süzülmüş seçenekler sunuyor. Mükemmel eşleşme arayışı, kaydırma hareketleri, mesajlaşma ve eşleşme bildirimleri arasında gerçekleşiyor.

Uygulamaların popülaritesi giderek artıyor. Araştırmalara göre, Türkiye’de milyonlarca kişi bu platformları kullanıyor. Özellikle 18-44 yaş arası kullanıcı sayısı yüksek ve 25-34 yaş grubu en aktif kullanıcılar. Farklı uygulamaların kullanım süreleri de çeşitlilik gösteriyor.

Bu platformlar, sosyal anlamda çekingen ya da sosyal çevresi kısıtlı kişiler için avantajlar sunuyor. Ancak, seçenek bolluğu bazen karar vermeyi zorlaştırabiliyor. Sahte profiller, siber zorbalık ve uyumsuz beklentiler de olumsuzluklar arasında yer alıyor. “Tinder avcısı” gibi yanlış beklenti ve aldatma vakaları da gündeme geliyor.

Gerçek aşkı bulmanın bir formülü var mı sorusuna yanıt arayışında, kendinizi tanımanızın önemine vurgu yapılıyor. İhtiyaçlarınızı, heyecanlarınızı bilmek, doğru kişiyi bulma yolunda kritik bir rol oynuyor. İlk başta yoğun heyecan, ilişkinin devamında, ihtiyaçların ve dürtülerin etkisinde kalma riskine dikkat çekiyor. Sonuçta, dijital dünyada gerçek aşkın peşinden koşarken, gerçek yaşamın dinamiklerini de göz önünde bulundurmak gerekiyor.